Toni Erdmann,
baba ve kızını mizahi duygularla birleştirmeye çalışan hayali bir karakter olarak
karşımıza çıkıyor. Bunu yaparken babalık görevinden de asla vazgeçemiyor.
Kariyerinde
ilerlemeye çalışan, bunu yaparken kendisi olmaktan vazgeçerek mutsuz bir yaşam
sürdüren Ines (Sandra Hüller)’e
babası Winfried / Toni Erdmann (Peter
Simonischek) yetişir. Kızını doğum günü için ziyarete giden
Winfried, kızıyla babası olarak iletişim kuramadığını gördüğünde, onun
karşısına, onun dünyasından biri gibi çıkar.
Rekabet
dünyası içinde farklı biriymiş gibi davranan karikatürize bir tip Toni Erdmann.
İşin içine mizah katmasa film ikinci yarıda çekilmez bir hal alacaktı. Kattığı mizahtan
mı yoksa artık sıkılmış izleyicinin sinir krizine girmesinden mi bilinmez ama
salonda birkaç kahkaha duyabildik. Sona doğru verilen çıplaklar partisi ise
biraz uzun sürdü. Gereksiz bakışmalar eşliğinde oyuncularla beraber durumu
anlamlandırmaya çalıştık.
Filmin
çıkış noktası güzel; ancak işleyiş şekli ile izlenmeyi zorlaştırıyor. Rekabet,
iş dünyası, başkası gibi görünerek birbirini etkilemeye çalışan insanlar, bütün
bu sıkışmışlığa karşın rahatlamak için seçilen yollar… Tüm bunları yüzünüze
vurmak için ortaya çıkan anti kahraman Toni Erdmann. Komik ama yüzleştirdiği
durumdan ötürü de bir o kadar sevimsiz. Belki de Alman stili mizahtandır
bilemiyorum, Toni Erdmann’ın esprileri, kızını bile zor güldürürken bu ikisinin
arasında gibi bir şeydi. Onun baba yüreğini anladığımız için anlayışla
karşılıyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder